Kayıtlar

Kara Delikler Hakkinda Bilmedikleriniz!

Kara delik, en basit ifadesiyle, yakınındaki nesnelerin kendi çekim alanından kaçıp kurtulmasına izin vermeyecek kadar büyük bir kütlenin yoğunlaştığı uzay bölgesidir. Çekim konusunda eldeki en iyi teori Einstein'ın Genel Relativite Teorisi (GRT) olduğuna göre kara delikleri anlamak için bu teorinin bazı sonuçlarını incelememiz gerekir. Bunun için çekimi oldukça basit bir durumda inceleyelim.  Bir gezegenin üzerinde durduğunuzu düşünün. Düşey yukarıya doğru bir taş atıyorsunuz. Çok hızlı atmadığınızı kabul edersek, taş bir süre yükselecek ve gezegenin çekimi nedeniyle oluşan zıt yönlü ivmenin etkisiyle yavaşlayıp duracak ve geriye düşmeye başlayacaktır. Taşı yeterince hızlı atarsanız, taşın gezegenin çekim etkisinden tamamen kurtulmasını sağlayabilirsiniz. Artık hep yükselir.  Taşın gezegenin çekim etkisinden kurtulmasına yetecek en küçük fırlatma hızına kaçış hızı denir. Tahmin edeceğiniz gibi, kaçış hızı gezegenin kütlesine bağlıdır: Gezegenin kütlesi çok büyükse, çekim çok kuvve

Obsesif Kompulsif Bozukluk (Saplantılar, takıntılar, zorlantılar)

Obsesif Kompulsif Bozukluk  Obsesyon (saplantı) irade dışı gelen, bireyi tedirgin eden, benliğe yabancı, bilinçli çaba ile kovulamayan, tekrarlayıcı düşüncelerdir. Kompülsüyon (zorlantı) ise çoğu kez saplantılı düşünceleri kovmak için yapılan, irade dışı yineleyen hareketlerdir. Örneğin namaz kılarken inatla gelen tanrıya küfür düşünceleri yüzünden kişinin okuduğu duayı tekrar tekrar baştan okuması. Kişi bu saplantının aklına gelmemesi için ya da zorlantılı hareketler yapmamak için kendisini zorlar; fakat zorladıkça istenmeyen düşünceler gene gelir, istenmeyen hareketler tekrar tekrar yapılır. Bu tür saplantılar kişinin kendisine de aşırı derecede anlamsız, hatta saçma sapan gelir. Kişi bu tür dürtü, düşünce veya düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır. Ancak bu düşünceleri kafasından uzaklaştırmaya çalıştıkça bunlar aksine kişinin zihnine daha çok gelirler. Bu tür dürtü ve düşünceler başka bir düşünce ya da davranışla etkisizleştirilmeye çalışılır. Israrlı, yinel

Hipokondriyazis

Bu bozukluğu ilk kez adlandıran hekim Hipokrat'tır. Bu hastalarda karın bölgesiyle ilgili yakınmaların yaygın oluşundan dolayı bu adı vermiştir. Bu bozuklukta bedende fiziksel bir bozukluk olmaksızın sürekli hastalık kaygıları ve çeşitli bedensel yakınmalar görülür. Hastaların bedensel yakınmaları önemli ölçüde sıkıntıya yol açar. Kişilerin mesleki ve toplumsal rolleriyle ilgili işlevlerde bozulmaya neden olur. Hipokondriyak hastalar kendilerinde henüz saptanmamış ciddi bir hastalığın bulunduğuna inanırlar ve kendilerini bunun aksine inandırmak doktorlar tarafından incelenen ve yorumlanan tetkiklere rağmen çok zordur. Tek bir hastalığın varlığına inanabilirler yada zaman geçtikçe özgül bir hastalığa ilişkin düşünceleri değişebilir. Hastalıklar konusunda çok fazla bilgileri olduğu zaman, bazen doktorlarla bile yarışmayı deneyebilirler. Hipokondriyak kişilerin bedensel duyumlarını artırma ve genişletme eğiliminde olduklarına ilişkin önemli ölçüde veriler vardır. Örneğin normal bir ki

Haritadan kaybolan ve bulunamayan ada: Bermeja

Resim
Bermeja, Yucatán’ın kuzey kıyılarını gösteren haritalarda 20. yüzyıla kadar yer alan bir hayalet ada olarak biliniyor. Bu ada hakkındaki en ilginç ayrıntı, birçok araştırmaya rağmen adaya benzeyen hiçbir şey bulunamaması. Araştırma, birinin adanın gerçek sınırları olmadığına ve Meksika Körfezi’nde petrol haklarının bulunmadığına dikkatleri çekmesiyle başladı. Yetkililer bu kara parçasını aramaya başladığında, sudan başka bir şey bulamadılar. Adanın gerçekten var olup olmadığı henüz açıklanamadı.

1.5 milyon yıllık ayak

Kenya’da bulunan 1.5 milyon yıllık ayak izleri, insanların çok uzun yıllar önce de anatomik olarak bugünkü ile aynı ayaklar üzerinde yürüdüğünü gösterdi. İngiltere’deki Bournemouth Üniversitesinden Matthew Bennett, Kenya’nın kuzeyindeki Ileret bölgesi yakınında 2 tortul tabakasında bulunan 1.5 milyon yıllık ayak izlerinin, modern insanınkiyle temel olarak aynı anatomiye sahip olduğunun en eski göstergesi olduğunu belirtti. Bennett, ayak izlerinin, normalde fosilleşmiş kemiklerde bulunmayan yumuşak dokuların biçim ve yapılarına dair bilgiler de içerdiğini vurguladı. Profesör Bennett, modern insanların ve fosilleşmiş eski insanların ayak izleri arasında yapılan karşılaştırmanın tarafsız olması için Kenya’da bulunan ayak izlerini numaralandırdı, bilgisayarda taradı ve bu şekilde değerlendirdi. 1.5 milyon yıllık ayak izlerinden birinin fotoğrafı Science dergisinin son sayısının kapağını süslüyor.

Yaşanacakları Önceden Bilen 5 Çizgi Film

Resim
The Simpsons çizgi filmi'nin 1997'de yayınlanan bölümüne ''Corisus George and Ebola Virus''adlı bir kitap göze çarpıyor.O dönemde Sudan'da görülen bu hastalık Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanınmamış olsada ABD yapımı çizgi film,hastalığın tüm dünya'ya yayılacağını bildirmiştir. The Simpsons çizgi filmi'nin 1997'de yayınlanan bölümünde 9 dolar fiyatında bir New York dergisi gösterilmekte,dergideki New York silüetinde bulunan İkiz Kuleler ve 9 dolar yan yana gelerek saldırının tarihini belirtiyor. Johnny Bravo çizgi filmi'nin 27 nisan 2001 tarihinde yayınlanan bölümünde duvarda ikiz kuleler gözükmekte,Bölüm saldırıdan birkaç ay önce yayınlandı ve posterde yakında anlamına gelen Coming Soon yazmakta. The Simpsons dizisinin 2008 yılındaki yayınlanan bölümünde homer oy kullanmaya gider.Fakat elektronik oyu istediği kişiye veremez,2012'deki seçimlerde bir Pensilvanya vatandaşı oyunu Barack Obama'ya vermek istesede makine hata ve

Metafizik Alemi,Büyü ve Zihin Kontrolü

Resim
Maddi ve fiziki olmayan, zahir duygularımızla bilinmeyen, ervah ve meleklere, cinlere mahsus olan aleme gayb alemi ( metafizik alem ) denir. Zıddı ise fiziki alem, sınırlı duyu organlarımızla hissedilen, şehadet alemidir. Biz bu sitemizde acizane;” alem-i şehadet, alem-i gayb üstünde tenteneli bir perdedir” ( Bediüzzaman ) hakikatını bir nebzede olsa aydınlatmak amacıyla; Fiziki alemin yani şehadet aleminin tenteneli perdelerinden sızarak, alem-i gayba seyahat ettirmektir. Metafizik âlem, maddî olmayan ve duyu organları ile idrak edilemeyen, gayb âlemi demektir. Bunun zıddı ise fizikî âlem yâni gözle görülen, duyu organlarımızla hissedilen, şehadet âlemidir. Ortaçağın skolastik bataklığı gibi kilisenin yobazca hareketlerine tepki olarak ortaya çıkan materyalizm ile rasyonalizm, Tanzimat dönemiyle bizdeki aydın tabakasına ulaştı. İslâm dininin ilim, sanat, teknoloji, terakki, ilerleme, yükselme ve aydınlanma hedeflerini tam olarak bilmeyen ve maneviyatı kavrayamayan kişiler, m