Doğaüstü Olaylar

Çok değil bundan 55 yıl öncesine kadar Belçika, Hollanda, İspanya, Macaristan, Almanya, İsveç, İtalya, ABD’de, bir değil pek çok kentinde 1870’lerden 1960’lara kadar Afrika’dan getirilen insanlar etrafı dikenli tellerle çevrili hayvanat bahçelerinde teşhir ediliyorlardı. “Vahşi insanlar, ilkeller, insana benziyorlar, insanoğluna en yakın varlık galiba” diye tasnif ediliyorlardı. Hayvanat bahçelerinde, fuarlarda, sergi alanlarında teşhir edilmek için binlerce insan kadın, erkek, çocuk Afrika’dan gemilerle taşınıyorlardı. İnsanlar nadir hayvanlarmış gibi seçiliyorlar ve kafese konuyorlardı. Fuar alanının dışındaki levhada “Lütfen yiyecek vermeyin daha önce beslendiler” yazılıydı. Çoğunun üzerindekiler çıkarılıyordu, göğüsleri açıktaydı. Bazıları intihar etti, bazıları ise teşhir edilirken öldü. Ölen de sergilendi. Aynı dönemlerde bazı bilim adamlarının görüşleri de aktarılıyordu: “Haftalardır bunların üzerinde çalışıyoruz, bunların aklı aşırı derecede geri. Fevkalede saldırganlar ve hiçb

Kaliforniya, San Diego'dayız. Takvimler 1979'un Ocak 29'unu gösteriyor. Sabah saatin yedisi. Brenda babasına pek iyi hissetmediğini, okula gitmek istemediğini söylüyor. Babası onaylıyor ve iş için evden ayrılıyor. Brenda kafasında hazırladığı planı için geri sayıma başlıyor. Saat 08:30 oluyor. Cleveland İlkokulu'nun önünde öğrenciler içeriye girmek için sıra olmuş durumda. Brenda okulun hemen karşısındaki evinin camından öğrencileri izliyor. Daha sonra içeriye dönüyor, babasının yılbaşı hediyesi olarak verdiği silahını alıyor ve tekrar cama çıkıyor. O andan itibaren ortalık karışıyor. Silah sesleri duyan öğrenciler koşuşturmaya başlıyor. Öğrencileri korumaya ve hemen içeri almaya çalışan müdür Burton Wragg ile ona yardım etmeye çalışan velilerden biri olan Mike Suchar göğüslerinden vurularak ölüyorlar. Silah sesleri devam ediyor, 20 dakikada tam 36 kez ateş ediyor Brenda. 8 öğrenciyi daha yaralıyor.  Orada bulunan polis bir çöp arabasına atlıyor, Brenda'nın görüşünü

Çevrenizde hiç gördünüz mü bilmiyoruz, ancak internetten denk gelmiş olabileceğiniz ilginç bir fenomen var karıncalarla ilgili: Bir çember oluşturup kendi etraflarında dönüp duruyorlar. Peki bunun nedeni, sonuçları, amacı ne? Gelin olayı mercek altına alalım. Karıncalar, etrafta gezindikleri süreçte arkalarında feromon izlerini bırakırlar. Böylece kolonide bulunan diğer karıncalar bu izleri takip ederek hem yuvalarını, hem yiyecek kaynaklarını, hem de tehlikeli bölgelerin nereler olduğunu bulur. Karıncaların yön bulma sisteminin temeli olan bu iz sürme olayı, feromon güçlendikçe daha etkili oluyor. Daha çok karınca aynı yolu takip ettikçe, bu bölgedeki koku oranı hızla artıyor ve sonuç olarak daha da fazla karınca oraya doğru çekiliyor. Tabii işler her zaman güllük gülistanlık olmuyor. Nitekim bu yeteneğin nadiren de olsa dehşet verici sonuçlar doğurabildiği bir durum var; yani ölüm çemberi. Olay şöyle gerçekleşiyor. Kolonisindeki tek bir karıncaya bile ölümüne güvenen karıncalar, yönü

Bilim insanları, yapılan son çalışmalarla ahtapotların uzaylı DNA'sı taşıdığı sonucuna ulaştı sevgili dostlar. Bu canlıların genomu, sahip oldukları 33,000 protein kodlayan gen ile daha önce hiç görülmemiş karmaşıklıkta bir yapıyı gözler önüne seriyor... 1. Dünyanın okyanusları hala çözülememiş onlarca gizem barındırıyor ve belki de aklımıza düşen sorulara cevap bulmak için gereksiz yere yukarılara bakıyoruz. Geçtiğimiz son 20-30 yıl çerçevesinde deniz biyolojisinde büyük gelişmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor sevgili dostlar. Son olarak bir grup araştırmacı, kafadan bacaklıları daha yakından tanımaya karar verdi ve bu canlıların DNA yapısını ortaya çıkardı. 2. Ahtapot, kalamar ve mürekkep balığı gibi türler, yumuşakçaların coleoid sınıfına dahildir ve tahminen 500 milyon yıllık bir evrim sürecine sahiptirler. Bu o kadar eski bir tarihtir ki, henüz yeryüzünde bitki dahi bulunmamaktadır. Bu canlılar tüm okyanuslarda ve herhangi bir derinlikte yaşamlarını sürdürebilmektedirler.

Almanya'da Nazi devrinde yaşanan acılar ve açılan tedavisi imkansız yaralar bugün halen sıcaklığını koruyor. Yaptıkları onca icat, teknolojik ve askeri gelişmenin yanı sıra, birçok insana yapılan zulümler ve katliamlar da unutulmadı. Peki toplama kamplarında insanlara ne gibi eziyetler çektirildi ve bunların biyolojik olarak ne gibi zararları vardı? İnsanların Kamplara Toplanması Nazilerin toplama kampları kabaca iki gruba ayrılıyordu. Bunların bir kısmı sadece insanları öldürmek için düzenlenen imha kamplarıydı.  Diğerleri ise insanları tecrit altında tutmak için tasarlanmıştı. Fakat bu kaba ayrım sadece ölen insan sayılarını etkiliyordu. Yoksa tecrit kampları sadece hapishane görevi görmüyordu, burada da çok yüksek sayılarda ölümler mevcuttu. Acının Şahidi Auschwitz Kampı Adı geçen kamplardan en ünlüsü Polonya-Krakow'un 60 km kadar batısında kurulan Auschwitz kampıdır. Burada yaklaşık olarak 1 milyon insanın yaşamını kaybettiği tahmin edilmektedir. Bugün kamp ziyaretçilere aç

1. João Maria de Souza, Brezilya, 2013 45 yaşındaki Maria de Souza yatak odasında uyurken evinin çatısından içeri düşen bir inek yüzünden öldü. Hemen evin bitişiğindeki bir tepeden eve tırmanan inek, çatının kendini taşımaması üzerine çatıdan içeriye düştü, inek ve Maria de Souza'nın hemen yanında yatan eşi kazayı sağsalim atlatırken 45 yaşındaki adam kurtarılamadı. 2. Irma Bule, Endonezya, 2016 29 yaşındaki Endonezyalı şarkıcı Irma Bule yılanlarla yaptığı sahne şovları ile biliniyordu. Bir gün sahnedeyken bir kral kobra tarafından ısırıldı, Tedaviyi reddedip sahnede kalmaya devam eden şarkıcı ısırıldıktan yaklaşık 45 dakika sonra sahnede yere yığıldı ve hayatını kaybetti. 3. Caitlin Clavette, ABD, 2016 Boston'da öğretmenlik yapan 35 yaşındaki Caitlin Clavette, otoyoldaki rögar kapaklarından birinin bilinmeyen bir sebeple yerinden fırlayıp arabanın ön camından içeri girmesiyle hayatını kaybetti. 4. David Grundman, ABD, 1982 David Grundman Arizona'da te

Her yıl bilim insanları, rüyalarımız ve bu rüyaların arkasındaki gerçeklikler konusunda araştırmalar yapıyor. Orinoloji olarak adlandırılan bu alanda ilerlemeler kaydedilse de, maalesef bu alana ve amacına dair bilgimiz sınırlı. Fakat kesin olan bir şey var ki; uyku süresince bizi etkileyen duygular, düşünceler ve imgeler hayata karşı bakış açımızı değiştiriyor. İşte Listverse'ün derlediği, beyinle ilgili 10 akıl almaz gerçek... 10. Rüya görürken, beyin aktif haldedir. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, elektroensefalogram teknolojisi kullanılarak uyku süresince beyin faaliyetinde çok büyük farklılıklar olduğu kanıtlandı. Bilim adamları, beyin faaliyetindeki farklılıklara bakarak uykunun beş farklı evresi olduğunu söyledi. Birinci, dördünce ve beşinci evrelerin REM uykusu olduğu belirtildi. 1900'lü yıllardaki bilimsel çalışmaların sayesinde, beyin hakkında bildiklerimiz biraz daha arttı. Araştırmacılar, REM uykusu sırasında insan beyninin bazı kısımlarının, uyanıkken olduğunda