Doğaüstü Olaylar

Almanya'da Nazi devrinde yaşanan acılar ve açılan tedavisi imkansız yaralar bugün halen sıcaklığını koruyor. Yaptıkları onca icat, teknolojik ve askeri gelişmenin yanı sıra, birçok insana yapılan zulümler ve katliamlar da unutulmadı. Peki toplama kamplarında insanlara ne gibi eziyetler çektirildi ve bunların biyolojik olarak ne gibi zararları vardı? İnsanların Kamplara Toplanması Nazilerin toplama kampları kabaca iki gruba ayrılıyordu. Bunların bir kısmı sadece insanları öldürmek için düzenlenen imha kamplarıydı.  Diğerleri ise insanları tecrit altında tutmak için tasarlanmıştı. Fakat bu kaba ayrım sadece ölen insan sayılarını etkiliyordu. Yoksa tecrit kampları sadece hapishane görevi görmüyordu, burada da çok yüksek sayılarda ölümler mevcuttu. Acının Şahidi Auschwitz Kampı Adı geçen kamplardan en ünlüsü Polonya-Krakow'un 60 km kadar batısında kurulan Auschwitz kampıdır. Burada yaklaşık olarak 1 milyon insanın yaşamını kaybettiği tahmin edilmektedir. Bugün kamp ziyaretçilere aç

1. João Maria de Souza, Brezilya, 2013 45 yaşındaki Maria de Souza yatak odasında uyurken evinin çatısından içeri düşen bir inek yüzünden öldü. Hemen evin bitişiğindeki bir tepeden eve tırmanan inek, çatının kendini taşımaması üzerine çatıdan içeriye düştü, inek ve Maria de Souza'nın hemen yanında yatan eşi kazayı sağsalim atlatırken 45 yaşındaki adam kurtarılamadı. 2. Irma Bule, Endonezya, 2016 29 yaşındaki Endonezyalı şarkıcı Irma Bule yılanlarla yaptığı sahne şovları ile biliniyordu. Bir gün sahnedeyken bir kral kobra tarafından ısırıldı, Tedaviyi reddedip sahnede kalmaya devam eden şarkıcı ısırıldıktan yaklaşık 45 dakika sonra sahnede yere yığıldı ve hayatını kaybetti. 3. Caitlin Clavette, ABD, 2016 Boston'da öğretmenlik yapan 35 yaşındaki Caitlin Clavette, otoyoldaki rögar kapaklarından birinin bilinmeyen bir sebeple yerinden fırlayıp arabanın ön camından içeri girmesiyle hayatını kaybetti. 4. David Grundman, ABD, 1982 David Grundman Arizona'da te

Her yıl bilim insanları, rüyalarımız ve bu rüyaların arkasındaki gerçeklikler konusunda araştırmalar yapıyor. Orinoloji olarak adlandırılan bu alanda ilerlemeler kaydedilse de, maalesef bu alana ve amacına dair bilgimiz sınırlı. Fakat kesin olan bir şey var ki; uyku süresince bizi etkileyen duygular, düşünceler ve imgeler hayata karşı bakış açımızı değiştiriyor. İşte Listverse'ün derlediği, beyinle ilgili 10 akıl almaz gerçek... 10. Rüya görürken, beyin aktif haldedir. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda, elektroensefalogram teknolojisi kullanılarak uyku süresince beyin faaliyetinde çok büyük farklılıklar olduğu kanıtlandı. Bilim adamları, beyin faaliyetindeki farklılıklara bakarak uykunun beş farklı evresi olduğunu söyledi. Birinci, dördünce ve beşinci evrelerin REM uykusu olduğu belirtildi. 1900'lü yıllardaki bilimsel çalışmaların sayesinde, beyin hakkında bildiklerimiz biraz daha arttı. Araştırmacılar, REM uykusu sırasında insan beyninin bazı kısımlarının, uyanıkken olduğunda

Mars’ın bugün küresel bir manyetik alanı yok, o nedenle Güneş’in tüm öldürücü ışınları yüzeyini sürekli döver. Fakat yapılan gözlemler kabuğunda bir bölgenin mıknatıslanmış ve kutupsal değişim gösterdiği anlaşılmıştır. Bu kanıtlar Mars’ın 4 milyar yıl önce kuvvetli bir manyetik alanı olduğunu göstermektedir. Peki buna ne oldu, nasıl bir olay manyetik alanın sönümlenmesine neden oldu?  BOMBARDIMAN SÜRECİ Nihayet bilim insanları suçluyu buldular. 4.1-4.2 milyar yıl önce gezegene çarpan yaklaşık 3 Km çapındaki beş asteroidin manyetik alanı tamamen bitirdiği anlaşıldı. Gezegenler oluştuktan sonra ki yaklaşık yarım milyar yıl Güneş çevresindeki diskde oluşan parçacıklar gezegenlere çarparak bir anlamda onların büyümesine neden olmuştur. Buna “bombardıman süreci” denir. Ay’ın yüzeyinde gördüğümüz kraterlerin çoğunun yaşı yaklaşık 4 milyar yıldır. Hellas kraterini oluşturan göktaşının da büyüklüğü de yaklaşık 3 Km yöresindeydi ve açtığı çukurun derinliği Everest Dağı’nın yüksekliği kadardır.

1. Yerinden Oynayan Tabutlar, Barbados 1807 Temmuz'unda Bayan Thomasina Goddard'ın cesedi basit ahşap bir tabutla mezar odasının en üst katına konuldu.Daha sonra delilik intihar ve cinayet gibi kötü şöhrete sahip Chase ailesi kondu. Ailenin reisi kötü biriydi; kölelerine karşı öyle zalimdi ki adamı ölümle tehdit ederlerdi.  22 Şubat 1808'de bebek Mary öldü; büyük ihtimalle babası bebeği kızgın bir anında öldürmüştü. Zavallı bebek ağır metal bir tabutla mezara kondu.  Birkaç ay sonra ailenin tuhaflığıyla bilinen delikanlısı Dorcas, kendini bahçedeki bir dolaba kilitleyip havasızlıktan öldü. O da aynı mezara kondu. Dış kapıya geldiklerinde iki kişi kapıyı açtı. Ağıtlar yakarak tabutu taşıyanlar onu takip ettiler, taş basamaklara yöneldiler. Sadece el fenerinin ışığı vardı. Mezarın iç kapısı açıldı ve herkes korkuyla bağırdı. Bebek Chase'in tabutu, konulduğu yerin tam karşısında ve baş kısmı yukarıda olarak dik duruyordu. Ağıt yakanlar tabutu düzelttiler ve Dorcas'ı kı

Sao Paolo yakınlarındaki Yılan Adası; dünyadaki en tehlikeli adalardan birisidir. Üzerindeki yeşil örtünün altında dünyanın en tehlikeli canlıları kol geziyor... Gelin bu adayı yakından tanıyalım ... İlk bakışta hoş bir yer gibi görünüyor, ama orası aslında devasa bir yılan adası... "Yılan Adası" Brezilya’nın Sao Paolo sahillerinin açıklarında yer alır. Yaklaşık 110 dönüm büyüklüğünde olan ada, tamamen ağaçlarla kaplıdır. Bu ada zaman zaman bilim adamların çalışma üssü haline gelmiştir Adadaki yılanların zehirleri, bir insanın etini eritecek kadar kuvvetlidir. Tek yere özgü bir tür: Bothrops insularis Bothrops insularis yalnızca bu adaya özgü, altın renkli, zehirli bir çukur engereğidir... Bu cinsin üyeleri Amerika kıtasında yaşayan diğer zehirli yılanlardan daha çok insan ölümünden sorumludurlar ve bu cinse ait 32 tür bulunmaktadır. İnsan ölümlerinin önüne geçmek için Brezilya ordusu, Yılan Adası'na girişi engelleyerek insanların adaya adım atmasını yasaklamış durumda...

Alkolik bir anne babanın tek çocuğu olarak dünyaya gelen Dorothea Puente, 4 yaşında iken babasını, 6 yaşına geldiğinde de annesini kaybetti. Annesini de kaybettikten sonra yerel makamlar tarafından büyütülmesi için yetimhaneye yollandı ve yıllarca orada kaldı. 17 yaşına geldiğinde yetimhaneden kaçtı ve bir adamla evlendi. 2 yıllık bir sancılı ve şiddet dolu evlilikten sonra kocası kalp krizinden vefat etti. Puente geçimini sağlamak için çek, senet işlerine girdi fakat yaptığı işin yasadışı olmasından ötürü kısa bir süre sonra tutuklandı. 1 yıl kadar cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. Bu Puente için hapishanelerde geçecek bir yaşamın sadece ilk basamağıydı. Çıktıktan sonra ve cinayetlere başlayana kadar geçen yaklaşık 25 senelik süre içinde 3-4 kez daha tutuklandı. En son tutuklanma sebebi de bakıcılığını yaptığı hasta insanlara ettiği zulüm ve işkenceye yakın davranışlardı. Puente ile alakalı ilk söylentiler, hasta bakıcılık yaptığı dönemlerde çıkmaya başladı ve sağ kolu olarak b